Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Pet Şişe ve Sokağa Çıkma Yasağı

Güzel bir pazar günü. Cıvıl cıvıl öten kuşların seslerini daha güzel duyabilmek için balkona çıktım. Ardından derin nefes alıp masmavi gökyüzüne baktım. Hava içimi açacak şekilde günlük güneşlik, gökyüzüyse az bulutlu. Derken  kimsenin olmadığı sokaklardan  gittikçe gürültülü hale gelen pet şişe bükülmesi sesi. Sesin geldiği yöne doğru kafamı çevirdim yani sağ tarafa.  Otuzlu yaşlarda bir  adam. Adam sağ elindeki pet şişeyi dizine bastırarak büküyor, bir yandan da sol eliyle çuval geçirilmiş el arabasını çekmeye çalışıyor. O'nu görünce aklıma sokakta yaşayan insanlar geliyor; ı rkı, dili, dini ne olursa olsun ailesi ve çocuklarıyla birlikte sokakta yaşamak zorunda kalan insanlar. Biliyorsunuz ki bugünlerde büyük şehirlerde sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Hem sokağa çıkma yasağı var, Hem çocukların sokağa çıkması yasak. O an kafamı kurcalayan tek soru:  Sokağa çıkma yasağının olduğu şu günlerde polisler, ailesiyle birlikte sokakta yaşamak zorund...

Yaşamak

Adaşım olur kendisi.  Bursa'nın bir köyünde tanıştık. Benden çok küçük olmasına rağmen kurduğu cümleler, hayata bakış açısı benden büyük insanlarınkiyle aynıydı diyebilirim. Yaşını tam olarak bilmiyorum ama 11-12lerindeydi Nur.  Sınıf arkadaşlarından biraz farklı olduğu ve arkadaşlarının onu dışladığını ufacık gözlem sonucu fark edebiliyordum. Yaşıtları birbirleriyle arkadaşlık edip şakalaşırken o tek başına oluyordu genelde. Bir etkinlik için Nur ve sınıf arkadaşları bir müddet aynı ortamdaydık. Tüm çocuklar etkinlikte merakla ne yapılacağını beklerken Nur bacak bacak üstüne atmış, başındaki örtüden dışarı çıkan saçlarını gözükmesin diye örtünün içine doğru itiyordu. Tavırları diğer çocuklardan o kadar farklıydı ki sanki çocuk değil de karşımda büyük bir insan oturuyor gibiydi.  Etkinliğimizin ortalarında nefes almakta zorlandığını söyledi. Onu bulunduğumuz ortamdan uzaklaştırıp bahçedeki banka götürdüm. Bir şey vardı Nur'da hissedebiliyordum. Okulda arkadaşlarını...

Bir Adam

Sokakta yürüyorduk. Kaldırımdaki 19 litrelik damacanaları tek tek arabanın arkasına yerleştiriyordu bir adam.  ''Bu amcaya çok üzülüyorum baksana nasıl çalışıyor?'' dedi. ''Ee ne yapsın adamın işi o'' dedim. ''Orası da doğru'' dedi, yürümeye devam ettik. Bu kadar duygusuz gözüktüğüm için pişman olmuştum. Yürürken içimden orada ne tepki vermem gerektiğini düşünmeye başladım.  ''Ah yazık ya kıyamam nasıl da ağır şeyleri kaldırıyor bu yaşında'' mı demeliydim? O zaman arkadaşım fikrine katıldığım için mutlu olacaktı ama ben kendi düşüncemi söylememiş olduğum için huzursuz olacaktım. ''Ee ne yapsın adamın işi o'' derken ülkemizdeki milyonlarca işsiz insanı göz önünde bulundurarak bu adamın şanslı olduğunu düşünmüştüm. O kadar çok işsiz varken adamın çalışıyor olmasına sevindiğim için bu kadar rahat çıkmıştı kelimeler ağzımdan. O orta yaştaki adamın 19 litrelik damacanayı tek başına arabaya yükl...