Ana içeriğe atla

Romanya'da Avrupa Gönüllü Hizmeti (EVS)


Merhabalar, öncelikle Avrupa Gönüllü Hizmeti yani EVS’i açıklayarak yazıma başlamak istiyorum.

Avrupa Gönüllü Hizmeti / European Voluntary Service; 17-30 yaş arasındaki kişilerin kısa dönem yani 2 aya kadar veya uzun dönem 3 aydan 1yıla kadar süre ile Avrupa ülkelerindeki projelerde gönüllü olarak çalışmasıdır. AGH projeleri gönüllülerin konaklama, yemek, yol giderlerini karşılamaktadır. Bu projelere katılmak için herhangi bir şart aranmamaktadır. (Üniversite mezunu olmak, iyi derecede İngilizce bilmek vs.)


Ben yaklaşık 2,5 aydır Romanya’da EVS gönüllüsüyüm. Evs projemin adı ‘’ Integration by street football’’


Bükreş’e bağlı Braneşti kasabasında bir lisenin yurdunda kalıyorum. Projemin üç günü okulda geçiyor. Pazartesi, salı ve Perşembe günlerimiz okulda oluyoruz. Pazartesi ve salı günleri okula gidip lise öğrencilerinin beden derslerine giriyoruz; çocuklarla birlikte futbol, voleybol, basketbol veya hentbol oynuyoruz.

Perşembe günleri ise kaldığımız yurtta çocuklara kültürel aktiviteler düzenliyoruz.
Çarşamba günleri burada bizi ağırlayan derneğe gidip bir haftamızın nasıl geçtiğini değerlendiriyor ardından aynı yerde Romence dersi görüyoruz. Ofiste işimiz bittikten sonra akşama doğru çocuk hastanesine gidiyoruz. Hastanenin önünde Taxiul cu Bomboane gönüllüleri ile buluşup hazırlanıyoruz. *Taxiul cu Bomboane’nin anlamı şeker taksisi. Bu kuruluştaki gönüllüler hastanelere gidip çocuklara çeşitli hediyeler dağıtıyorlar. Ve çocukların mutlu olması için birtakım oyunlar oynuyorlar, hikayeler okuyorlar ve şarkılar söylüyorlar.
Biz de her çarşamba akşamı hastaneye gidip gönüllülere eşlik ediyoruz. Çocukların yanına çeşitli süslü şapkalar, büyük gözlükler, çizgi film kahramanları kostümleriyle gidiyor ve onlar için hikaye okuyor, şarkı söylüyor ve oyunlar oynuyoruz.


Cuma günlerimiz ise özel okula giderek geçiyor. Özel okuldaki mental problemi olan çocuklarla resim ve el işleri yapıyoruz.

EVS projesi ile farklı bir ülkeyi görme, tek başına yaşama, farklı kültürleri tanıma ve yeni arkadaşlar edinme fırsatı buldum. Bunun da yanı sıra benim için en güzel şey sürekli çocuklarla birlikte olmam ve onlarla bolca vakit geçirebilmemdi.

Projenin en başından beri fark ettiğim en önemli nokta eğer birisiyle anlaşmak istiyorsan aynı dilde konuşmanın hiçbir önemi yok. Farklı dilleri konuşuyor olsak bile aynı duyguları hissettiğimiz sürece birbirimizi anlayabiliyoruz.


Hayatım boyunca ‘’İyi ki yapmışım’’ dediğim şeylerden birisi EVS ile Avrupa’da gönüllü olmaya karar vermekti.

Yaklaşık 4 yıldır gönüllülüğe gönül veriyorum, hayatımın sonuna kadar mütemadiyen gönüllü olacağım! J

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

El Emeği Teşekkürle Ödenmez

Haberleri okuyordum ekranın sağ tarafında çocuk oyuncuların çalışma koşullarının düzenlemesi ile ilgili bir haber gördüm, dikkatimi çekti ve tıkladım. Sayfa açılır açılmaz karşıma elinde son model tableti bulunan fotoğrafın çekildiğinden haberi yokmuş gibi yapan bilindik bir çocuk oyuncu… Haberin içeriğine baktığımda çocukların çalışma koşullarının düzenlenmesi ile ilgili birçok güzel sınırlandırmalar getirildiğini gördüm. Mesela; derslerinde başarısız olan çocuk oyuncuların çalışma izni iptal edilecek, 3 ay ile 14 yaş arasındaki çocuklara minimum asgari ücret ödenecek vb. gibi. Buralar iyi güzel. Devamında ise şu cümleler yer alıyordu: ‘’Çocuk oyuncular akşam 20.00 ila sabah 06.00 saatleri arasında çalıştırılamayacak. Ancak 6-13 yaş arası çocuklar canlı yayın olması şartıyla gece 23.00'e kadar çalışabilecekler. Çocuklarda çalışma süresi, işyerine vardığı andan itibaren başlayacak, her bir saatlik çalışmada 15 dakika mola verilecek. Mola süresi de çalışmadan sayılacak. 7 g...

Despot'un Evi: Cunda'da Çocuk Esirgeme Kurumu

Despot evi 1862 yılında sarımsak taşından inşa edilmiş. Hikayesi şu şekildeymiş: Sahildeki binayı inşa ettiren Despot, Yunanistan’ın devlet olduğu gün Rum halkının sevinçten verdiği bağışlardan çok para kazanmış. Ve o paraları doğum yeri olan Yunda’ya ( Alibey Adası ) getirmiş. Getirmiş olduğu paraların bir kısmıyla sahildeki binayı inşa ettirmiş. Despot, gelirken yanında getirmiş olduğu paralarla rahat bir yaşam sürmüş. 1877 yılının ocak ayında baskın yapan hırsızlar Despot’u öldürmüşler ve bir rivayete göre evde buldukları altın gümüş kupalarla 15.000 Osmanlı lirasını da alarak kaçmışlar. Bir hafta önce Despot evini görmeye gittik; bahçesinde bir anne, baba ve çocukla karşılaştık. Kendi aramızda konuşurken beyefendi sohbetimize katılıp ‘’522 kişiydik burada. Ne zamandır gelip görmek istiyordum ama bu şekilde bulacağımı hiç tahmin etmezdim. Evin altından yürüyerek denizi geçer adaya giderdik. Yolda kaplar, kılıç mılıç bir sürü şey bulurduk. Şimdi ne hale gelmiş. Önc...

Tırnağını annesi keser parmağını makinası.

 Geçmişe bakacak olursak; İngiltere’de başlayan sanayi devrimiyle istihdam oranlarında gözle görülür artışlar yaşanmıştır. Açılan büyük fabrikalar ile birlikte üretim artmış, işgücüne ihtiyaç oldukça fazlalaşmıştır. Kurulan makinalar büyük olduğundan dolayı iş artık evde yapılmaktan çıkmıştır. Fabrika sisteminin oluşturulması üretimin hızlanması açısından bakıldığında olumlu gibi gözükse de bu fabrikalarda çalışacak kişi açısından malesef aynı olumlu etkiyi yaratmamıştır. Erkekler ile birlikte kadınlar ve çocuklar da işgücüne katılmışlardır. Hatta erkeklerden ziyade kadınlar ve çocuklar daha ucuz işgücüne mal olduğu için fabrikalarda çalıştırılmak adına tercih sebebi haline gelmişlerdir. Tahmin edileceği üzere ucuz işgücünden en çok zarar gören çocuklar olmuştur.  O dönemin olumsuz yanlarından biri ‘’sömürü’’ idi. Emek sömürüsü göz ardı edilemeyecek kadar fazlaydı. Özellikle küçük çocuklar haklarını savunamadığı, düşük ücretle çalışmayı kabul ettikleri için tercih edilmey...