Ana içeriğe atla

Adaletsiz Dünyanın Minik Üyesi

Bugün Suriyeli bir veli geldi birime.

Çat pat Türkçe konuşuyordu. Bana Arapça bilip bilmediğimi sordu bilmediğimi söyledim ‘’Anlatmam lazım’’ dedi ve konuşmaya devam etti. Ben adamın söylediklerini yarım yamalak anlıyor adamsa benim söylediklerimi tam anlayamıyordu. Baktım anlaşmamız zor oluyor kağıt kalem uzattım ‘’Çizin’’ dedim.

İlk olarak çocuk çizdi. Çocuk çizince çocuğunu kayıt ettirmek istiyor herhalde diye düşündüm. Başladım bizim işleyişi anlatmaya. ‘’Yok sen beni anlamıyorsun’’ dedi. Ben Türkiye’de evlendim bir çocuğum var dedi.  Çocuğun bir sene önce doğduğunu anlattı. Sonra kağıda evlerinin çatısını çizdi. ‘’Ben çok eski evde kalıyorum, orada yaşıyoruz biz çocukla’’ dedi ve devam etti ‘’Çalışıyorum; aldığım para 400 ama patron 300 verdi evden atacaklar. Türkiye’de kimseyi tanımıyorum ev için para gerek. Sadece 100 lazım.’’

Böyle bir şey söyleceğini hiç tahmin etmiyordum. Kendisine yardımcı olamayacağımı anlattım ikna olması biraz uzun sürdü. Ardından minare çizip ‘’Cami nerede? Orada hoca olur, Arapça bilir’’ dedi.
Tarif ettim etrafına baka baka gitti.

Sonra kendimi adamın yerine koydum.
Kendi ülkemi bırakıp başka bir ülkeye göç etmişim,
Dili yeni öğrenmeye başlamışım,
Evlenmişim,
Kayıt dışı çalışıyorum,
Emeğim had safhada sömürülüyor,
Sigortam yok,
İş konusunda hiçbir hak talep edemiyorum,
Evimi geçindiremiyorum,
Üstelik çocuğum var,
Hiç tanımadığım insanlardan para istemek zorunda kalıyorum,
Devlet kapılarını açmış ama hiçbir kontrol mekanizması oluşturmamış ve bunun gibi daha bir sürü şey.

Sonra bebeği düşündüm ve üzüldüm. 
Daha küçücük yaşında başına geleceklerden habersiz adaletsiz dünyanın tam merkezinde büyümeye çalışıyor.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

El Emeği Teşekkürle Ödenmez

Haberleri okuyordum ekranın sağ tarafında çocuk oyuncuların çalışma koşullarının düzenlemesi ile ilgili bir haber gördüm, dikkatimi çekti ve tıkladım. Sayfa açılır açılmaz karşıma elinde son model tableti bulunan fotoğrafın çekildiğinden haberi yokmuş gibi yapan bilindik bir çocuk oyuncu… Haberin içeriğine baktığımda çocukların çalışma koşullarının düzenlenmesi ile ilgili birçok güzel sınırlandırmalar getirildiğini gördüm. Mesela; derslerinde başarısız olan çocuk oyuncuların çalışma izni iptal edilecek, 3 ay ile 14 yaş arasındaki çocuklara minimum asgari ücret ödenecek vb. gibi. Buralar iyi güzel. Devamında ise şu cümleler yer alıyordu: ‘’Çocuk oyuncular akşam 20.00 ila sabah 06.00 saatleri arasında çalıştırılamayacak. Ancak 6-13 yaş arası çocuklar canlı yayın olması şartıyla gece 23.00'e kadar çalışabilecekler. Çocuklarda çalışma süresi, işyerine vardığı andan itibaren başlayacak, her bir saatlik çalışmada 15 dakika mola verilecek. Mola süresi de çalışmadan sayılacak. 7 g...

Despot'un Evi: Cunda'da Çocuk Esirgeme Kurumu

Despot evi 1862 yılında sarımsak taşından inşa edilmiş. Hikayesi şu şekildeymiş: Sahildeki binayı inşa ettiren Despot, Yunanistan’ın devlet olduğu gün Rum halkının sevinçten verdiği bağışlardan çok para kazanmış. Ve o paraları doğum yeri olan Yunda’ya ( Alibey Adası ) getirmiş. Getirmiş olduğu paraların bir kısmıyla sahildeki binayı inşa ettirmiş. Despot, gelirken yanında getirmiş olduğu paralarla rahat bir yaşam sürmüş. 1877 yılının ocak ayında baskın yapan hırsızlar Despot’u öldürmüşler ve bir rivayete göre evde buldukları altın gümüş kupalarla 15.000 Osmanlı lirasını da alarak kaçmışlar. Bir hafta önce Despot evini görmeye gittik; bahçesinde bir anne, baba ve çocukla karşılaştık. Kendi aramızda konuşurken beyefendi sohbetimize katılıp ‘’522 kişiydik burada. Ne zamandır gelip görmek istiyordum ama bu şekilde bulacağımı hiç tahmin etmezdim. Evin altından yürüyerek denizi geçer adaya giderdik. Yolda kaplar, kılıç mılıç bir sürü şey bulurduk. Şimdi ne hale gelmiş. Önc...

Tırnağını annesi keser parmağını makinası.

 Geçmişe bakacak olursak; İngiltere’de başlayan sanayi devrimiyle istihdam oranlarında gözle görülür artışlar yaşanmıştır. Açılan büyük fabrikalar ile birlikte üretim artmış, işgücüne ihtiyaç oldukça fazlalaşmıştır. Kurulan makinalar büyük olduğundan dolayı iş artık evde yapılmaktan çıkmıştır. Fabrika sisteminin oluşturulması üretimin hızlanması açısından bakıldığında olumlu gibi gözükse de bu fabrikalarda çalışacak kişi açısından malesef aynı olumlu etkiyi yaratmamıştır. Erkekler ile birlikte kadınlar ve çocuklar da işgücüne katılmışlardır. Hatta erkeklerden ziyade kadınlar ve çocuklar daha ucuz işgücüne mal olduğu için fabrikalarda çalıştırılmak adına tercih sebebi haline gelmişlerdir. Tahmin edileceği üzere ucuz işgücünden en çok zarar gören çocuklar olmuştur.  O dönemin olumsuz yanlarından biri ‘’sömürü’’ idi. Emek sömürüsü göz ardı edilemeyecek kadar fazlaydı. Özellikle küçük çocuklar haklarını savunamadığı, düşük ücretle çalışmayı kabul ettikleri için tercih edilmey...