Hayat güzel, kısacık ömrü “Başkaları ne der?” diye yaşamak neden. Bu bizim hayatımız, bizim tercihlerimiz ve bizim akıp giden zamanımız...
Karar verirken etrafı yok sayıp sadece hayallerimize odaklanmamız gerekir. Dünyaya bir kez geldik ve ikinci bir şansımız ne yazık ki yok. Kendinize bir sorun; içinde bulunduğunuz hayatınız, işiniz, arkadaş çevreniz hatta karakteriniz gerçekten sizin istediğiniz gibi mi yoksa elinizde olmadan sizin için kendiliğinden bir hayat şekillenmiş ve siz de o hayatın içine mi dahil olmuşsunuz? Sadece hayat demek yetmez; arkadaşlara, işe, karaktere...
Steve Jobs Stanford üniversitesinde yaptığı bir konuşmasında “Eğer bugün hayatının son günü olsaydı, bugün (normalde) yapacağın şeyleri yapmak ister miydim?” Uzun süre art arda, “Hayır,” yanıtını verdiğimde, bir şeyleri değiştirmem gerektiğini anladım. İnsanın kısa süre içinde öleceğini bilmesi, yaşantısına damga vuracak kararlar vermesi açısından büyük önem taşır. Çünkü her şey, tüm dış beklentiler, gururlar, küçük düşme ya da başarısızlık korkuları – tüm bunlar ölüm karşısında değerlerini yitirir, yalnızca ölümdür önemli olan. Kaybedecek bir şeyler olduğu (tuzak) düşünceyi yok etmenin en iyi yolu insanın öleceğini hatırlamasıdır. Zaten çıplak ve savunmasızsın. Yüreğinin sesini dinlememen için hiçbir neden yok.” cümlelerini kurmuştur.
İşte mutluluğun yanıtı cümlelerin içinde saklı. Bu soruya içten verilecek “evet” yanıtı mutlulukla birlikte başarının da anahtarıdır. Yüreğinin sesini dinlersen olmak istediğin kişi olursun olmak zorunda kaldığın kişi değil. Ve gerçekten istediğin hayat yaşadığın hayat değilse küçük değişimlerle yeni başlangıçlara yelken aç, geç kalma!
Yorumlar
Yorum Gönder